blog_img1

Laparoskopik ve Robotik Cerrahi

Laparoskopik ya da minimal invazif teknik ya da halk arasındaki bilinen tabiriyle kapalı yöntem cerrahi, cerrahinin özel bir uygulama alanıdır. Geçmişte kadın hastalıklarının cerrahisinde uygulanmaya başlanan laparoskopi, gelişen teknoloji ile beraber safra kesesi, pankreas, karaciğer, bağırsak, mide, prostat, mesane, böbrek, ve böbreküstü bezi ameliyatlarında da kullanılmaya başlanmış ve giderek dünyada yaygın hale gelmiştir. Açık cerrahide, karın içine ulaşabilmek için karını boydan boya kaplayan bir kesi yapmak gerekiyordu. Laparoskopik (kapalı) teknikte ise 0,5-1 cm boyutunda birkaç kesi ile ameliyatlar tamamlanabilir. Port yerlerinden karın içine girilen kanüller trokar olarak adlandırılır.

 Trokarlardan karın içerisini görmeye yarayan kamera ve bu teknikler için özel geliştirilmiş birçok alet karın içine sokularak ameliyatlar tamamlanır. Görüş kolaylığı sağlamak için karın içerisi karbondioksit gazı ile şişirilerek genişletilir. Bu sayede karın içi organlar birbirilerinden uzaklaşır ve ameliyat yapabilecek boşluk bir saha ede edilir.

Kameradan gelen görüntüler video monitörlerince ameliyathaneye aktarılır. Ameliyat esnasında cerrah monitörden karın içerisinden ulaşan görüntüleri izler. Bu sistem cerrahın geleneksel yöntemlerle yapılan birçok ameliyatı çok daha küçük kesilerle yapabilmesini sağlar.

Laparoskopik ve Robotik Cerrahi Ne Kadar Güvenlidir? 

Bu yöntemler tecrübeli ellerde en az açık cerrahi kadar güvenlidir. Birçok bağırsak ameliyatının anesteziye bağlı (çok daha az olmakla beraber), kanama ve enfeksiyöz komplikasyonları gerçekleşebilmektedir. Ayrıca hastanın sağlık durumu, genel performansı komplikasyonlara sebebiyet verebilmektedir. Herhangi bir ameliyat öncesi cerrahınızla muhtemel olabilecek her türlü riski konuşmalısınız.

LAPAROSKOPİK ve ROBOTİK CERRAHİNİN AVANTAJLARI NELERDİR?

  • Bu yöntemlerde karnın tamamen açılarak ameliyat yapılması ile aynı kalitede onkolojik sonuçlar elde edilir.
  • Ağrı ve ameliyat sonrası bazı bedensel fonksiyonlarda bozulma gibi sorunlar çok daha az oranda görülür, hasta memnuniyeti açısından daha iyi sonuçlar verir.
  • Ameliyatın küçük deliklerden, kamera yardımı ile yapılması; genel inanışın aksine açık cerrahiden çok daha net ve detaylı bir görüş alanı sağlanarak ameliyatın çok daha az doku travmasına sebep olarak tamamlanmasına olanak sağlar. Daha az doku travması ile yapılmış ameliyat daha iyi onkolojik sonuçlar elde edilmesi demektir. 
  • Ameliyat sonrası iyileşme açık cerrahiye göre çok daha hızlı olmaktadır. Bu hastanede daha kısa süre kalış, hastanın daha çabuk ayağa kalkması anlamına da gelir. 
  • Ameliyat sonrası hastalar daha az ağrı duyar.
  • Karına yapılan kesi alanı küçüldükçe, ameliyat sonrası görülen cerrahi alan enfeksiyonu daha az görülür.
  • Açık cerrahiye göre daha iyi kozmetik sonuçları olabilir.

*******

Jinokolojik Robotik Cerrahi 

En gelişmiş üçüncü nesil robotik sistemi olan “Da Vinci Sistemi”, en az kesiyle cerrahi operasyon yapabildiği için yakın zamanın en önemli gelişmesi olarak Kabul ediliyor. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bu cihazı 2000 yılında, karın ameliyatları için onayladı. Jinekolojik cerrahide Da Vinci Sistemi kullanımı son beş yılda hızla arttı.

Da Vinci cerrahi sistemi üç bölümden oluşuyor

İki parmak kontrollü kolları ve ayak pedalları ile cerrahın konsolu, hastanın içinde robotik araçların kontrolünü sağlar. İkinci kısmı, çok eklemli dört tane robotik koldan meydana gelir. Üçüncü kısmı ise, ameliyat yapılan bölgenin 3D görünümünü sağlayan görüntü sistemi oluşturur. Laparoskopik kolları ve robotu yerleştirdikten sonra, cerrah bir konsola oturur ve 3D, yüksek çözünürlüklü görüntü sistemi ile ameliyat alanını görüntüler. En az kesiyle endoskopik cerrahi genellikle açık yöntemlere kıyasla önemli, tutarlı tekrarlanabilir avantajlar sağlar. Robotik cerrahi; küçük insizyonlar, azalmış intraoperatif kan kaybı, azalmış postoperatif ağrı ve kısaltılmış hastanede kalış süresi avantajları beraberinde getirir. Kanserli ve kansersiz kütlenin bulunduğu durumlarda uygulanan jinekolojik cerrahi alt grubu olarak robotik cerrahi son yıllarda artış gösterir. Birçok cerrah kullandıkları yöntemleri değiştirerek, histerektomi, miyomektomi, adneksal cerrahi, endometriyozis ve tubal anostomzis tedavisinde robotik cerrahiye başvurur. Cerrahi robotlar aynı zamanda ürojinekoloji alanında yapılan organ sarkması ve idrar kaçırma tedavileri için de kullanılır. 

Robotik cerrahinin en etkin ve yaygın kullanımı günümüzde jinekoloik onkoloji alanında olup; rahim ağzı ve rahim içi zarı kanseri ameliyatlarında başarıyla uygulanır. Laporoskopi ve açık ameliyat ile karşılaştırıldığında robotik cerrahinin avantajları 3D sistemi sayesinde kaliteli görüntü imkanı verir.

Ergonomik konumlandırma sayesinde el yorgunluğunu azaltarak cerrahın konforunu sağlar ve ellerde titremeyi ortadan kaldırır. Robot parmak el kontrol mekanizması “sezgisel” dir, yani robotik aletler elleriniz nasıl hareket ediyorsa öyle hareket eder. Buna ek olarak, robot yardımlı cerrahi laparoskopik cerrahi, elin istenilen konuma ters yönde hareketinin zorunda olduğu dayanak noktası etkisini ortadan kaldırır.